Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 122. Sayı (Eylül 2018)

34 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 09 / 2018 GÜNCEL PROF. DR. HULUSİ BARLAS BODRUM YARIMADASI’NDA SU KITLIĞI O ldum olası duş yapama- yacağım yerde denize girmem. Bu yüzden eskiden, dünyanın en güzel köşelerinden Kaş’ın Kaputaş Plajını da çoğu zaman pas geçerdim. Ama insan her şeye alışırmış... Bu yıl Bodrum’da bizim sitenin plaj duşları da -benim bildiğim- 20 yıldan beri ilk defa “sustu”. Çünkü kuyularımızdaki su ancak evlere verilebilecek düzeye kadar düşmüştü. Turizmin göz bebeği Bodrum’da suyun kıtlığının tarihi oldukça uzun. Bodrum yarımadası neredeyse bir “Ada”... Şöyle Torba’dan aşağı doğru sıkıversen, yarımada bir adaya dönüşüverecek sanki! Üstelik mart- tan eylüle kadar hemen hemen hiç yağmur yok. Nüfus projeksiyonlarına bakarsanız 3-5 yıl içinde yerli nüfus 200 bin ve de 2050 yılında 500 bin olacak (2070’de de bir milyon!). Top- lam nüfus ne olur diyorsanız, 2025 yılında 800 bin ve 2050 yılında da 1.700.000. Bu sayılara bağlı olarak su ihtiyacı giderek artış gösterecek. İçinde yaşa- dığımız bu yıllarda 25 milyon m 3 top- lam su ihtiyacı varken bunun ancak 22 milyon m 3 lük kısmı karşılanabiliyor. Yarımadanın toplam su ihtiyacı 2025 yılında 32 milyon m 3 , 2040 yılında 52 milyon m 3 ve 2050 yılında da 70 milyon m 3 olacak. Bugünden bakıldığında deniz son- rası duşsuz kalma ihtimali giderek artacak gibi görünüyor. Mumcular Barajı, Geyik Barajı, Çamköy Kuyu- ları, Yarımada ve Bodrum çevresin- den 22 milyon m 3 su miktarına ancak ulaşılabiliyor. Hesap kitap: Dalaman Barajı, Namnam Çayı... Çok uzun mesafelerden çok uzun isale hatları ve yüksek pompa terfileri. Peki ne olacak bu Bodrum yarı- madasının “su hali”? Tatilci dediğin, evindekinden iki misli daha fazla su tüketen bir tür. Turizm olmadan da Bodrum olmaz. Bu karmaşık ve zor duruma tek kalemle çözüm bulmak apaçık boşuna gayret. Ancak bir “pro- aktif su yönetim” modeliyle düzlüğe çıkılabileceği söylenebilir. Bu da önce- likle akla gelen tüm yaklaşımların har- monik bir kombinasyonunun hayata geçirilmesini gerektiriyor. Bodrum dışından mümkün olabilecek tüm yollarla su taşınması, deniz suyunun arıtılması, acı suların arıtılması, kul- lanılmış suların arıtılıp yeniden kulla- nımı. Başta dediğim gibi bugünlerde Bodrum’da şöyle doya doya bir duş yapabilmek, hele başkalarının gözü önünde, imkansız. Adınız hemen “egoist, çevre düşmanı”na çıkarı- lıverir. Halbuki duşta kullanılan su geri kazanılıp tekrar tekrar kullanılsa ve hatta güneş enerjisiyle ısıtılsa kim bana ne diyebilirdi ki? İşte o zaman göğsümü gere gere saaatlerce bile duş yapabilirdim. Tüm turistik bölgelerde olduğu gibi Bodrum Yarımadası’nda da kişi başı su kullanımı, buna bağlı olarak da atıksu oluşumu fazla. Burada MBR (membran biyoreaktör) teknolojisinin atıksu arıtımında kullanımına değin- meden geçmek olmaz. Turistik böl- gelerde arazi çok kıymetli ve su kıt. MBR atıksu arıtım uygulaması bilinen klasik yöntemlere göre 2-3 misli daha az yer kaplıyor ve de Avrupa Birliği Yüzme Suyu Kalitesinde su çıkıyor atıksu arıtma tesisinden. Bu su değişik amaçlarla kullanılabiliyor. Yani MBR teknolojisi tam da turistik bölgeler için biçilmiş kaftan. Tam da bu noktada ülkemizde belediye anlamında ilk MBR uygulamasına öncülük etmiş

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=