Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 119. Sayı (Haziran 2018)

Su ve Çevre Teknolojileri / Haziran 2018 33 suvecevre.com rün başında kaplumbağa savaşçılarını oynarsınız. Donanım denilince akla doğal ola- rak malzeme (madde) geliyor. Yerli- yabancı alışverişlerinde istatistikler ciddi cari açığa işaret ediyor. Bunun en büyük nedeni, sattıklarımızın düşük teknoloji ürünleri, satın aldıklarımızın ise ileri teknoloji ürünleri olmasından kaynaklanıyor. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı’nın dediği gibi, bir akıllı telefon almak için bir kamyon domates satmak zorunda kalıyoruz. Bir de bu domatesi yetiştirmek için tohu- munun, gübresinin ve dahi mazotun ithal olduğunu hesaba katarsak “dost- lar alışverişte görsün” oluyor. Diğer taraftan üretim (sanayi) yatı- rım istiyor. Teorik olarak yaratıcı olsun, kopya olsun, başkaları ne yapıyorsa yapamamak gibi bir kaygı olamaz. Yeter ki iyi bir pazar araştırması yapıl- sın, yeterli öz sermaye ya da sürdürüle- bilir bir kredi kaynağı bulunabilsin. Her şeyden önemlisi niyet olsun. Hele bazı yatırımlar var ki, dönüşümü gerçek fizi- bilite hesaplarına hiç uymayabilir. Gene de yapmak lazım. Kendi kuruluşumdan bir örnek: Doğrudan bir üretim aracı olmamasına rağmen o ürünün ortaya çıkarılması için kalibrasyon şart. Kalib- rasyon da ciddi bir yatırım. Yatırımın getirisi yüksek kredi maliyetlerini kar- şılamaktan uzak. Kurumlar yerli ürün almak istiyorlar ama yabancı sertifi- kalarla istiyorlar. Bazı durumlarda yerli kuruluşların verebildikleri sertifikaları kabul etmiyorlar. Bazı durumlarda istenilen sertifikayı verebilecek yerli bir otorite zaten yok. Üretim maliyet- lerimizin bir şekilde dışarıya ödedi- ğimiz bedellerle daha da arttığı, yurt ölçeğinde düşünüldüğünde cari denge karnemize negatif etki yaptığı çok açık. Kendimizi, “Bak biz bir şeyler yapı- yoruz ama maddi manevi karşılığını alamıyoruz, bizi anlamıyorlar, değeri- mizi bilmiyorlar” gibi saplantılara da sokmamamız gerek. Türkiye’nin özel kanun ile kurulan en büyük bölgesel su yönetim kurumu olan İSKİ’nin böyle bir çalıştayı düşünüp hayata geçir- mesi bile çok büyük bir başarı. Ken- dilerine teşekkür etmek isterim. Daha ileri bir gelişme, “Çalıştay bitti, konu kapandı” olmadı. İstanbul Su ve Kana- lizasyon İdaresi Ar-Ge bölümü bizleri davet edip, yerli üretimde neredeyiz, neler yapıyoruz, beklentilerimiz nedir, konularını daha detaylı görüşme olana- ğını yarattı. Fabrikamıza elemanlarını gönderip yerinde inceleme için mesai harcadı. Bugüne kadar İSKİ için neler yaptık? Referanslarımız nedir? Karşı- laştıkları ya da karşılaştığımız sorunlar nelerdir? Hiç olmazsa karşılıklı iletişimin sürekliliği konusunda bir umut doğdu. Yeni ihalelerinde yerli üretimi dışlaya- cak bir madde ile karşılaşırsak bilmek istemeleri bile yeni yaklaşımın somut bir örneği. İSKİ tüm İskandinav ülkelerinin toplamından çok nüfusu barındıran koca bir metropolün hayat damarlarını yöneten dev bir kuruluş. Umarım yerli üretimi teşvik konusundaki duruşları Türkiye’nin tüm yerel su ve atıksu yöne- tim birimlerine de örnek olur. l

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=