Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 119. Sayı (Haziran 2018)

32 Su ve Çevre Teknolojileri / Haziran 2018 suvecevre.com GÖRÜŞ ERTAN SÖYLEMEZ Enelsan Yönetim Kurulu Başkanı Bir Çalıştayın Ardından İ stanbul Büyükşehir Belediyesi İs- tanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) 4 Nisan 2018 tarihinde II. Su ve Atık Su Sektöründe Yerli Ürün Çalıştayı’nı gerçekleştirdi. Geçen yıl yapıldığını daha sonra öğrendiğimiz ilk Çalıştay’a katılma imkanımız olma- mıştı. Bu Çalıştay’ın çağrısını ise İs- tanbul Ticaret Odası bize haber verdi. Bu vesileyle İTO yönetimine, bu gibi konularda İSO’dan önde bir duruş ser- giledikleri için minnetlerimi sunmak istiyorum. Çalıştay’ın sabah oturumu, Sayın Bakan’dan önce ve daha sonra birlikte düzenlenen iki tören ile ve bu törenlerin önünde ve arkasında yapılan protokol konuşmalarından sonra üç ayrı otu- rumda gerçekleşti. Oturum konuları makine, elektrik ve plastik ana başlıkları altında toplanmıştı. Ben, elektrik konularını kapsayan oturuma 16 sunucudan birisi olarak katıldım. Öğleden önce başlayan ve yemek arasından sonra devam eden sunumlarda çok değerli bilgilere erişim olanağı buldum. Özellikle kamu kuru- luşlarının yerli ürün tercihinin bir genel yaklaşımbiçimi olduğunu gözlemledim. Toplumda kişiler kendi bireysel değer- lendirmelerine göre alışveriş yaparlar. Fiyat/kalite-özellik değerlendirmesinin içinde hamasi duyguların pek de yeri yoktur. Olduğunda da Hollanda’ya karşı tavır alırken portakalı dışlamak gibi absürd gösterişlerle karşılaşırız. Konuşmamda, daha ilginç bir göz- lem olarak Çalıştay’dan birkaç gün önce BBC’de izlediğim bir sabah haberini paylaştım. İngiltere Hükümeti, Büyük Britanya pasaportlarının basım ihale- sini bir Alman matbaasına vermiş. Bir haftada 250 bin imza toplayarak, “Biz pasaportumuzu yabancılara bastır- mayız” diyen İngiliz halkı haklı çıkmış. İhale iptal edilmiş. Yani bize gümrük duvarlarını kaldırın, liberal ekonomiye geçin diyen Batı dayatması, iş kendile- rine gelince “nalıncı keseri” ya da “ellere verir talkını” darbı meseline evriliyorlar. Diğer bir gözlemim, yerli üretime gönül veren bir avuç girişimcinin her- hangi bir sivil toplum örgütü içinde seslerini duyurma olanağı bulamamış olmasıdır. Bir bakıyorsunuz taksiciler bireysel olarak, grup kurarak ya da odaları vasıtasıyla UBER’e karşı bir girişimde bulunuyorlar. Büyük Şehir Belediye Başkanı da yerli-milli ağırlıklı konuşmasının büyük bir bölümünü UBER’e alternatif yaklaşımlarını açık- lamaya ayırıyor. Yemek fişleri sistemi- nin yabancı firmaların elinde olduğunu, Belediyenin bu konuya da gireceğini övünçle anlatıyor. Devletin tarım poli- tikaları, biraz da büyük bir kesimi ilgi- lendirdiği için koruyucu fiyat açıkla- maları ile bir denge işlevi görebiliyor. Kendimizi içinde tanımlayabileceğimiz bir ENOSAD (Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği) gösterilebilir ki, çoğu sanayici değil, sanayici olanlar da yurtdışında üretip memleketimizde kendi veya temsilcilik ofisleri ile varlık- larını sürdürüyorlar. Ülkemizde yurtdışıyla rekabet ede- bilecek katma değer yaratan iki ana sektör var. Yalnız bu bağlamda değil, her konuda bir yazılım, bir de donanım- dan söz ediyoruz. Yazılım gerçekten de adam/saat bazında ele aldığımızda ciddi bir katma değer potansiyeli. Hele ucuz iş gücü olan ülkeler için avantajlı bir ihracat kalemi. Ne var ki, sanal alem tek başına bir çözüm değil. İstediği- niz kadar modelleme yapın, haberleş- meniz, hesaplamalarınız, görseliniz mükemmel olsun; suyun geçeceği boru, basacak pompa, kısacak vana, ölçecek debimetreniz yoksa, monitö-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=