Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 118. Sayı
Su ve Çevre Teknolojileri / Mayıs 2018 29 suvecevre.com kullanıyoruz, ya da denize deşarj edi- yoruz. Böyle bir saf suyu neden derin deşarja vermenin maliyetine katlanı- yoruz? İçindeki bütün zararlı maddeler ve mineraller yok olarak saf su haline gelmesine rağmen, denizdeki canlı ve balık yaşamının etkilenebileceği düşün- cesiyle temiz suyumuzu da derin deşarj ediyoruz.” İstanbul’daki arıtmaların yarısında derin deşarj olduğunu, olmayanları da tamamlayacaklarını ifade eden Uysal, 1994 öncesinde İstanbul’daki atıksuların ancak yüzde 9’unun 2 arıtma tesisinde sadece ön arıtmadan geçtiğini söyledi. Başkan Uysal, “Şu anda İstanbul genelindeki atıksuların tamamı arıtılı- yor diyebileceğimiz bir noktaya geldik. Birkaç köyde çalışmalar devam ediyor. İstanbul’daki atıksuların artık yüzde 99’unun üzerindeki bir kısmı arıtılarak denizin dip akıntısına veriliyor. Gün- lük yaklaşık 3,5 milyon metreküp atık- su arıtmadan geçiyor. 80 tesisimizin yüzde 35’inde ileri biyolojik arıtmadan geçerek kullanılabilir su haline geliyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde İstanbul’daki bütün arıtmaları ileri biyolojik arıtmaya dönüştüreceğiz” diye konuştu. Deşarj Borusunda Uygulanan Teknik Dünyada İlk İstanbul’da 6 ilçedeki biyolojik ve ileri biyolojik arıtma tesislerinin inşası- nın devam ettiğinin altını çizen Uysal, Tuzla İleri Biyolojik Arıtma Tesisi’nde arıtılan atıksuyun, 2,2 metre çapındaki çelik derin deşarj borusuyla denizin dip akıntısına verildiğini söyledi. Çelik borunun dışında beton kapla- ma bulunduğunu belirten Mevlüt Uysal, “Bu çapta bir borunun bu şekilde kap- lanarak denize indirilmesi Türkiye’de ve dünyada uygulanan ilk teknik. Böyle bir tekniği ilk defa İstanbul’da uygulayan İSKİ’ye ve yüklenici firmaya teşekkür ediyorum” dedi. “İstanbul’da Denize Girilemeyen Sahil Yok Denecek Kadar Az” İstanbul’da sahillerin temizliği ko- nusunda da son noktaya gelindiğine dikkat çeken Uysal, sözlerini şöyle sür- dürdü; “İstanbul’un denizlerinde kirlilik problemi yok. Denizdeki canlı yaşamını nasıl doğal dengesinde tutarız? Onun mücadelesini verir konuma geldik. İstanbul’da geçmişte denize girilen yer yok denecek kadar azken, şimdi deni- ze girilemeyen sahil yok denecek kadar az. Hedefimiz İstanbul denizlerinin ta- mamını denize girilebilir hale getirmek. İstanbul’daki bütün atıksuların ileri bi- yolojik arıtmadan geçerek yeniden kul- lanılabilir su kalitesine geldiği dönem için çalışıyoruz.” “İstanbul’un su temini konusunda bir problemi yok. Melen projesinden sonra 2070’lere kadar bu problem çö- zülmüş vaziyette. İstanbul’da artık su ve atıksu İSKİ’mizin kontrolü altında” ifadelerini kullanan Uysal, İstanbullula- rın bir problem yaşamadan sağlıklı suya ulaşabildiği, atıksuyun da çevreye zarar vermeden arıtıldığı bir noktaya gelindi- ğini kaydetti. “Marmara Denizi’nin Kirlenmesini Önleyeceğiz” İBB Başkanlığının yanı sıra Marmara Belediyeler Birliği (MBB) Başkanı olarak Marmara Denizi’nin tamamında kirlilikle mücadele çalışması yaptığını dile geti- ren Uysal, şunları kaydetti: “Biz burada ileri biyolojik arıtmadan çıkan temiz suyu derin deşarjla denize verirken, hemen karşı yakadan eğer arıtılmadan denize gelen bir kirli su varsa, Marmara Denizi için bizim burada yaptıklarımızın çok önemi kalmadığının farkındayız. MBB Başkanı olarak sadece İstanbul’un değil, bütün Marmara Denizi’ndeki kir- liliğin önlenmesine ve bütün atıksuların arıtılmasına yönelik master plan ya- pıyoruz. Gemilerin denizi kirletmesini önlenmek için çalışmalarımız da devam ediyor. İstanbul denizlerinde iyi bir nok- tadayız. Ancak, geçmişte deniz turizmi denildiğinde akla ilk Marmara kıyıları gelirken, şimdi Marmara bu özelliğini kaybetmiş vaziyette. Yakın zamanda Marmara Denizi kıyılarının eskisi gibi
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=