Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 117. Sayı (Nisan 2018)

Su ve Çevre Teknolojileri / Nisan 2018 33 suvecevre.com SU VE ÇEVRE: Hocam göreve başladı- ğınızda nasıl bir ASKİ ile karşılaştınız? Mevcut durumu iyileştirmek adına ne tür planlarınız var ve hedefleriniz neler? PROF. DR. CUMALI KINACI: Açıkçası göreve başladığımda beklediğim kalite- de bir ASKİ’yle karşılaşamadığımı söy- leyebilirim... Bu benim için hayal kırıklığı olmasına rağmen kısa sürede belli bir mesafe de kat ettiğimizi düşünüyorum. Öncelikle işe kurumsal yapıyı yeni- den organize etmekle başladık. Kurum bünyesinde, bazılarının sadece adı olan, günümüz koşullarında hiçbir fonksiyo- nu kalmayan 23 daire başkanlığı vardı. Bu dairelerin sayısını 16’ya düşürdük; ayrıca işlevlerini seneler önce yitirmiş bazı şubeleri kapattık. Tabii yeni bi- rimler de kurduk. Su kaynaklarının ko- runmasıyla ilgili şube ve akıllı yönetim sistemlerine odaklanacak yeni birimleri- mizin yanında en önemlisi bence Enerji Verimliliği Dairemiz oldu. Çünkü ASKİ, enerji tüketimi çok fazla olan bir kurum ve enerjinin doğru, verimli kullanılması şart. Enerji maliyetlerimizi düşürmemiz çok önemli. Bunun için de öncelikle akıllı ve iyi bir şebeke yönetimi kurma- mız, basınçları iyi ayarlamamız, verimli pompalar kullanmamız, temiz ve yeni- lenebilir enerji kaynaklarına yönelme- miz gerekiyor. Bu kapsamda bazı pro- jelere de başladık. Mesela, Gerede’den getirmeye çalıştığımız su hattında inşa edilen 32 kilometrelik tünelden çıkan su Çamlıdere Barajı’na akacak. Tünelle ba- raj arasındaki 104 metrelik kot farkını da hidroelektrik santral vasıtasıyla elektrik üretiminde kullanacağız. Ayrıca Ankara güneş açısından oldukça zengin bir böl- gede yer alıyor. Bu kaynağı da kullan- mamız gerektiğine inanıyoruz. Mevcut yapıyı, günümüzün ihtiyaç- larına cevap verebilecek ve modern teknolojiyi kullanabilecek şekilde revize ettik. Bunun için çalışma arkadaşlarımı- zın, öncelikle söz konusu teknolojilerle tanışmasını sağlayacak eğitim faaliyet- leri organize ettik. Bu eğitimlerin yanın- da teknik gezi, fuar, kongre ve çalıştay gibi etkinliklere katılmalarını sağladık. Yani dışa dönük, son uygulamalar hak- kında bilgi sahibi personelden oluşan bir kurum oluşturma yönünde gayret sarf ediyoruz. Bunların yanında doğal olarak acil çözülmesi gereken problemler de var. Bu problemleri kısa vadeli çözümler- le sonuçlandırmamız gerekiyor. Örnek olarak Ankara Çayı’nın kokusu... Ayrıca sık sık değişen imar faaliyetlerini dikka- te alarak gerekli altyapıyı kurmamız da şart. Şehirdeki acil ihtiyaçları karşılaya- cak şekilde, planlarda olmayan prob- lemleri çözmemiz gerekiyor. Mesela su ve kanalizasyon idarelerinin görev tanımlarında olmayan yağmur suyu drenajı bunların başında geliyor. Dere ıslahları, yağmur suyu drenajı gibi konu- larda zaman zaman baskınlar gibi doğal olaylar oluyor. Onlara acilen müdahale etmek için de hazırlıklı olmak gerekiyor. Ayrıca Ankara’da su kayıp-kaçak oranı yüzde 37 gibi yüksek bir oran. Bu sorun da çözmemiz gereken konuların başında geliyor. Fakat tabii ki öncelikle yeterli miktar ve kalitede suyu sürek- li sağlamakla yükümlüyüz ve insan ile çevre sağlığını olumsuz yönde etkile- meyecek şekilde atıksuyu uzaklaştır- mamız gerekiyor. Bu dönemde bizi en çok kısıtlayan şey ise seçimlerin yaklaş- mış olması. İhale ve planlama faaliyetle- rimiz bu açıdan biraz sınırlanıyor. Kısa vadeli sayılabilecek öncelikleri- miz arasında bir master plan çalışması da var. Böyle bir plan çalışmasına acilen başlamamız gerekiyor. Çok eskiden ya- pılmış bir çalışma vardı ama şehir çok hızlı geliştiğinden şu anda maalesef kul- lanılabilir, günümüz ihtiyaçlarını karşıla- yabilir nitelikte değil. Hem su kalitesi, hem suyun mikta- rı açısından bir su güvenliği çalışma- sı da yapacağız. Kurak dönemlerde Ankara’nın su ihtiyacının nasıl karşıla- nacağının önceden belirlenmesi şart. Ankara’nın su ihtiyacı şu anda günlük 1 milyon 250 bin metreküp. Bu da yıllık yaklaşık 450 milyon metreküpe denk geliyor. En kurak dönemlerde bu hacim 225 milyona kadar düşüyor. Yani kurak yıllarda ihtiyacın en fazla yarısı karşı- lanabiliyor. Bu konuya odaklanacağız. Ayrıca kalite açısından da güvenliği düşünmemiz gerekiyor. Ani kirletici dal- galanmalar veya kimyasal, nükleer veya biyolojik bir saldırı olduğu zaman su güvenliğini nasıl sağlayacağımızın be- lirlenmesi lazım. Bunların yanında şehri birden fazla sistemle besleme yolunda adımlar atmayı da planlıyoruz. Koskoca şehrin tek bir boru hattıyla beslenmesi ciddi riskler yaratıyor. Su kaynaklarının korunması da odaklanacağımız konuların başında geliyor. Çünkü su kaynaklarını koruya- mazsak yosunlaşmalar oluyor, kaynak bataklığa dönüşüyor. Ankara’nın tatlı su kaynakları zaten yetersiz. Gerede’den su gelecek ama bazı dönemlerde yine Kızılırmak suyunu kullanmak durumun- da kalacağız. Bu takdirde de Kızılırmak suyundaki yüksek sertliği gidermemiz için çok pahalı teknolojiler kullanmamız gerekiyor. Bunlara da hazırlıklı olmamız lazım. SU VE ÇEVRE: Atıksu arıtma tesislerin- de durum nedir? PROF. DR. CUMALI KINACI: Atıksula- rın uzaklaştırılması konusunda Ankara sıkıntılar yaşıyor. Tatlar Atıksu Arıtma Tesisi ciddi bir yenilenme ihtiyacı du- yuyor. Şehir büyüdükçe kapasitesi çok yetersiz kaldı. Ayrıca azot, fosfor gibi kirletici bileşenleri giderecek durumda değil. Tesiste, artık dünyada terk edilen yüzeysel havalandırıcı kullanılıyor. Hem ekonomik değil, hem de verimliliği dü- şük bir tesis. Dolayısıyla kapasitesini ar- tıracak ve ileri düzeyde arıtma yapacak bir seviyeye getirmeyi planlıyoruz. Ön çalışmalarına da başladık. Diğer arıtma tesislerimizin bir kısmı da artık ihtiya- ca cevap veremiyor. Çünkü zamanında seçilen sistemler genellikle ham atıksu karakteristikleri dikkate alınmadan se- çilmiş. Her bölgenin atıksuyu farklı özel- likler taşır ve farklı suya farklı çözümler getirilmesi gerekir. Bu ham su özellikle-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=