Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 117. Sayı (Nisan 2018)

16 Su ve Çevre Teknolojileri / Nisan 2018 suvecevre.com HABER ULUÇEK 2018, Ineva Sponsorluğunda Gerçekleşti Nükleer Santrallerde Atık Sorunu Nasıl Çözülecek? A rıtma çamuru bertarafı alanındaki yenilikçi uygulamalarıyla ön plana çıkan Ineva Çevre Teknolojileri, 30-31 Mart tarihleri arasında Uludağ Üni- versitesi Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Uludağ Üni- versitesi Öğrenci Çevre Kongresi (ULU- ÇEK 2018)’nin sponsorluğunu üstlendi. Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen öğrencileri ve çevre gönüllüle- rini ağırlayan ULUÇEK 2018’de; “Arıtma çamurları, temiz enerji, iklim değişikliği, ekolojik denge, sürdürülebilir çevre” baş- lıkları ele alındı. Kongreye katkı sağla- yanlara program sonunda plaket takdim edildi. Biyokütle kapsamında atığı, yenile- nebilir enerji kaynağı olarak kullanarak elektrik enerjisi üretimi gerçekleştirile- bilen Ineva, Kocaeli Büyükşehir Bele- diyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İSU) işlettiği Gebze ve Başiskele Kul- lar’daki İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisleri’nden çıkan atık çamurlardan elektrik enerjisi elde edecek tesisin maketini kongrede katılımcıların ilgi- sine sundu. Konferansta konuşmacı olan Ineva Satış ve Pazarlama Kısım Müdürü Oral Çimsöken, şunları aktardı: “İklim deği- şikliği ve dünya kaynaklarının tüken- mesi, insanlığı bir yol ayrımına doğru götürüyor. Bu bağlamda ham madde, kaynak ve yenilenebilir enerji kullanım- larını esas alan yeni bir sistemin ortaya çıkması neredeyse bir zorunluluk haline geldi. Ineva olarak bu noktada, dünya için çok önemli bir sorun haline gelen arıtma çamurlarının mevcut en iyi tek- noloji ile bertaraf edilmesi konusunda hız kesmeden çalışıyoruz. 2017 yılı boyunca halihazırda kurulu tesislerimiz sayesinde 110 bin ton çamuru berta- raf ederek aslında önemli bir sorunu da çözülebilir hale getirdik. Enerjinin geri kazanımı ile birlikte, sürdürülebi- lir teknolojiler ve yüksek performanslı malzemeler ile enerji verimliliğini de artırıyoruz.” 2017 yılının Ineva için yapılanma ve yeni projeler kazanma yılı olduğunu belirten Oral Çimsöken, “2004 yılında temelleri atılan firmamız Mayıs 2016’da Coşkunöz Holding bünyesine katıldı. Coşkunöz Holding ile birlikte büyük bir sinerji oluştu ve şirket ivme kazandı. Uzmanlık alanımız olan termal bertaraf ve enerji geri kazanım sistemi tasarımla- rımızı Ar-Ge çalışmaları ile geliştiriyor ve ‘Çevreye adanmış uzmanlık, atığa değer katan teknoloji’ vizyonuyla çalışıyoruz. 2018’de de bu vizyonla büyümeye ve kurumlara yeni tesisler kazandırmaya devam etmeyi öngörüyoruz” şeklinde konuştu. l G eçtiğimiz günlerde temeli atılan Akkuyu Nükleer Santrali bölgenin enerji denklemini yeniden şekillendirir- ken, uzmanlar santralin atıklarına dair üretilen spekülasyonların gerçeği yan- sıtmadığını ancak bu konuda kamuo- yundaki soru işaretlerinin giderilmesi için mutlaka detaylı çalışmalar yapılması gerektiğine dikkati çekti. Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, nükleer enerjinin en önemli dezavantajının atık yakıtlarının yıllarca emniyetli bir şekilde saklanması zorunluluğu olduğunu belir- terek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın, “Akkuyu’da tüketilen yakıtların olduğu peletler Rusya’ya gön- derilecek, Türkiye’de depolanmayacak” açıklamasını hatırlattı. Bu yakıt çubuklarının yüzde 7’sinin 5 yılda bir değiştiğini ve bu çubukla- rın reaktörün altında bulunan bekletme havuzunda birkaç yıl soğutulduğunu anlatan Kumbaroğlu, “Yani santral 2023’de devreye girince Rusya’ya gide- cek ilk atık 2030 yılında ortaya çıkmış olacak. Bu atıkların Akdeniz’i, Ege’yi, Marmara’yı ve Boğazlar’ı geçerek uzun bir yolculukla Rusya’ya gemiyle taşın- ması söz konusu. İstanbul Boğazı’nda yalıya çarpan gemi bir kaza riskinin ne kadar yakın olduğunu bizlere tekrar hatırlattı” ifadesini kullandı. Nükleer atıkların taşınmasıyla ilgili olası kazaları ve saldırıları değerlendi- ren risk yönetimi çalışmasının henüz ortada olmadığına işaret eden Prof. Dr. Kumbaroğlu, şöyle devam etti: “Belirsiz- lik sadece taşımaya ilişkin değil, atıkla- rın nerede nasıl depolanacağına ilişkin durum da henüz netleşmedi. Bir taraf- tan atıkların Rusya’ya gönderileceği en üst düzeyde dile getiriliyor. Ayrıca, ÇED raporunda Rusya ile Türkiye arasında bir anlaşma yapıldığı ve anlaşmayla Rus menşeli kullanılmış nükleer yakıtların Rusya’ya gönderilmesine karar verildi- ğinin yer aldığı ifade ediliyor. Diğer taraf- tan ise nükleer atıkların Toros dağlarında saklanacağı dillendiriliyor. Milyonlarca yıl boyunca radyoaktif etkisi süren atık- lardan bahsediyoruz. Bunların Rusya’ya yollanması Akkuyu santrali için önemli bir avantaj yaratırken Türkiye’de kalması avantajı dezavantaja dönüştürecektir. Bu noktada kamuoyundaki belirsizlikler koordineli bir şekilde giderilmeli.” l

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=