Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 116. Sayı (Mart 2018)
Su ve Çevre Teknolojileri / Mart 2018 35 suvecevre.com MBR teknolojisi hızlı bir gelişim süre- cindedir. Ancak, aktif çamur gibi klasik teknolojiler ile karşılaştırıldığında, özel- likle membran tıkanması konusunda yüksek riski ve maliyeti göze çarpmak- tadır (Frost, 2003). Günümüzde çevre kirliliğin ve bilincinin artmasından dolayı deşarj kalite standartları yasalarla artı- rılmaktadır. Kanunların öngördüğü bu standartları klasik arıtma tesisleriyle elde etmek oldukça güçtür. Bundan dolayı membran biyoreaktörler dikkate değer bir alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Buna rağmen yüksek maliyetinden dolayı kul- lanılmaları yaygınlık kazanmamıştır. MBR teknolojisi yeni kurulmakta olan atıksu arıtma tesislerinde tercih edilmekle bera- ber, var olan arıtma tesislerinin güncel- lenmesinde de kullanılmaya başlamıştır. 2. MEVCUT ATIKSU ARITMA TESİSLERİNİN REVİZYONUNDA MBR TEKNOLOJİSİ 2.1 MBR Teknolojisinin Atıksu Arıtımında Tercih Sebepleri 1898 yılında batık sistemin geliştiril- mesi ile ilk yatırım ve işletme maliyet- leri düşen MBR’ler evsel ve endüstriyel atıksuların arıtılmasında uygulanmaya başlanmıştır (Adham vd., 2001). Son dönemlerde membran fiyatlarının düşüşü ile MBR’ler daha ekonomik bir arıtma teknolojisi haline gelmiştir. Yapı- lan çalışmalarda konvansiyonel arıtma sistemlerine göre MBR’lerin daha eko- nomik olduğu tespit edilmiş olsa bile, emniyet ve işletme problemleri açısından bazı araştırmacılar MBR’lere halâ şüphe ile yaklaşmaktadır (Daigger vd., 2005). Son literatür bilgileri MBR sistemleri- nin önemli avantajları olduğunu vurgu- lamaktadır: Membran ile ayırma işlemi gerçekleştirildiği için daha fazla partikül maddeler reaktörde alıkonulmakta, böy- lece çıkış suyu daha düşük askıda katı madde, bulanıklık, biyokimyasal oksijen ihtiyacı (BOİ) ve patojenleri içermektedir. Ayrıca membran sayesinde biyokütlede oldukça yavaş büyüyen mikroorganiz- maların gelişmesine olanak sağlanmak- tadır. Geleneksel aktif çamur prosesle- rinde karışık sıvıdaki askıda katı madde (MLSS) konsantrasyonu 3 g/L civarında tutulurken, MBR’ler 10-20 g/L gibi yük- sek MLSS konsantrasyonlarında işletil- mektedirler (Grady vd., 1999; Rittman ve McCarty, 2001). Yüksek çamur bekleme sürelerine (SRT) rağmen yüksek MLSS konsantrasyonu biyoreaktör boyutlarının kısmen küçük olmasına izin vermektedir. Son çöktürme tankına ihtiyaç duyulma- ması da MBR boyutlarının konvansi- yonel yöntemlere göre oldukça düşük olmasına olanak sağlamaktadır. PLC gibi modern proses kontrol ekipmanları ile pek çok işletme izlenebilmektedir. Sonuç olarak, MBR’ler yeni arıtma tesislerinin kurulmasında veya var olan tesislere membran modüllerinin eklenmesi ile iyileştirilmesinde istisnai değişikliklere izin vermektedir (Daigger vd., 2005). Oldukça yüksek çıkış suyu kalitesi elde edilmesi ve uzaktan ya da minimal dikkat ile işletilebilmesi, kompakt bir arıtım sis- temi sağlamaktadır. MBR’lerin kompakt oluşu, kalabalık şehirlerde uygulanma- sını daha cazip hale getirmektedir. Çıkış suyunun yüksek kalitesi arıtılmış atıksu- yun su kaynaklarına deşarjı yerine tek- rar kullanılabilirliğine fırsat vermektedir. Böylece, MBR’ler gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kentsel su yönetiminde daha fazla sürdürülebilir yaklaşımlar için gerçek bir çözüm sunmaktadır. Dünya genelinde kurulumu gittikçe yaygınla- şan uygulamalar MBR’lerin artan sayı ve uygulama çeşitliliğinin artması için az maliyet gerektiğini göstermektedir (Daigger vd., 2005). 2.2 MBR Teknolojisi Kullanılarak Tesislerin Modifiye Edilmesi Çamur ve arıtılmış su ayrımının gra- viteli çöktürme tankı yerine membran filtrasyonu ile değiştirilmesi ile var olan atıksu arıtma tesisleri yenilenebilmekte- Şekil 2. Atıksu arıtma tesislerinin MBR teknolojisi kullanımı ile güncellenmesi (Brepols vd., 2008)
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=