Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 116. Sayı (Mart 2018)

Su ve Çevre Teknolojileri / Mart 2018 25 suvecevre.com boyası, dericilik gibi) geri kalmış ülke- lerde gelişmesine gayret gösteriyorlar. SU’yun önemini çok iyi kavramış olan tecrübeli sanayi ülkesi Amerika Birleşik Devletleri halkına SU’yu hatır- latmak için yılın bir günü (22 Mart) ile yetinmiyor. 1991 yılından bu yana A.B.D. her yıl Mayıs ayının ilk haftasında “Mil- li İçme Suyu Haftası”nı kutluyor ve bir hafta boyunca ülkede SU ve özellikle insanın içtiği su konusu hakkında halk bilgilendiriliyor. Ülkemizde sanayi geliştikçe ve şehir- leşme oluştukça, biz de tabii sularımızı kirletiyoruz. Batı ülkelerinin eskiden yapmış olduğu yanlışlıkları görmezlik- ten geliyoruz, onlardan ders almıyoruz. Çevre kanunlarını hazırlıyoruz, fakat kanuna uymayan şekilde atık sularımızı iyileştirmeden tabiata veriyoruz. Fırsat çıktıkça tabii suları kirleten sanayicilere yaptıkları hataları anla- tıyoruz, fakat aldığımız cevaplar çok ilginç, hatta korkunç : “Batı ülkeleri işletmelerinin parasını amorti edene kadar tabiatı kirletmişler, şimdi de ta- biatı kirletmek bizim hakkımız , tabiatı kirletmeden ürün imal edersek onlarla rekabet edemeyiz!”. İşte bu düşünce ile hareket edildiğinde kendi ülkemizi ve kendi tabii sularımızı bozuyoruz, belki sanayi ürünlerini şimdilik biraz ucuza mal ediyoruz, fakat tabii sularımız kirle- niyor, bunun sonucunda sağlığımızı ve zirai ürünlerimizi kısmen kaybediyoruz. Bir sektörün kazanması ve gelişmesi, buna karşılık insan sağlığının ve tarımın azalması acaba dengeyi sağlayabiliyor mu? Diğer bir sorun, tarım alanlarında bilgisizce kullanılan fazla gübrenin tabi- ata ve tabii sulara zararı olması. Bilinçli tarım yapan ülkelerde, fazla gübrenin tabiata verdiği zararın önlenmesi için gübre kullanmanın kanunları gelişmiş: bitkinin ve toprağın ihtiyacından daha çok gübrelenmesine yasak getirilmiş. İnsanın kullanımına yarayan İYİ SU miktarı dünya üzerinde çok değil ve çevre kirliliği nedeniyle de gittikçe aza- lıyor. Diğer taraftan insan nüfusu artıyor ve modern sanayinin gelişmesi ile her gün kişi başına düşen su kullanımı biraz daha artıyor. Sonuç olarak, dünyadaki iyi suların dengesinde bir TERS ORANTI durumu yaşanıyor. Tekrar edelim: Mik- tarı artmayan İYİ SU’yun kalitesi çevre kirliliği sonucu azalıyor, fakat insanın SU ihtiyacı her gün artıyor. Bu denge nasıl düzelecek? Bu “SU dengesizliği” gün geçtikçe bugünkü nüfusu ve özellikle gelecek nesli tehdit ediyor! Çocuklarımız ve torunlarımız olan gelecek nesli zor du- rumda bırakmamak için bizlere görev düşüyor. SU’yu korumak için çözümler bulmalıyız. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO www.who. int) verilerine göre: * Dünyada 1,5 milyar insan sağlıklı içme suyu bulamıyor * Önümüzdeki 25 yıl içerisinde dünya nüfusunun üçte biri susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir * Dünyada her gün binlerce insan sağlıksız su kullanımından dolayı ölüyor. * Tifo, Kolera, Dizanteri gibi ölümcül hastalıklar SU ile insana geçtiği gibi, gerek atık suların gerekse zirai gübrelerin kuyu sularına bulaşması sonucu, kirlenmiş suda bulunan Amonyak ve Nitrit gibi kimyevi maddeler sebebiyle insan sağlığı bozuluyor. * Yeraltı sularına ulaşan zirai ilaçlardan meydana gelen zehirlenmeler de insan ölümlerine yol açabiliyor. Bizden çok yıllar önce sanayileşmiş ve şehirleşmiş olan ülkeler 1930’lu yıl- ların başlarından başlayarak kendi tabii sularını kirletmişler. Bu ülkeler, bu prob- lemin farkına vardıkları için şimdi çok iyi çevreci eğitimler ve çok katı kanunlar ile kendi tabii sularını kirletmemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Kendi ülke- lerini kirleten sanayi dallarının (tekstil Çevre kirliliği ile dolu dere suyu Kirlenmemiş, temiz dere suyu

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=