Su ve Çevre Dergisi 112.Sayı (Kasım 2017)
30 Su ve Çevre Teknolojileri / Kasım 2017 suvecevre.com RÖPORTAJ üründe bulunan hollow fiber membra- nının özelliği, yine destek yapılı olması ve kırılgan olmaması. Özellikle partikül içeriği yüksek, hem içme sularında hem de atıksu arıtma tesislerinin çıkışında su geri kazanımı için kullanılabilecek bir modül. Bu ürünle ilgili de GEN-UF olarak marka başvurusunu yaptık. Modüllerin günlük 100 metreküplük ilk prototiplerini ürettik. İSKİ’de yürüttü- ğümüz bir Ar-Ge projesinde deneme- sini yapacağız. Darlık baraj suyunun arıtımında, herhangi bir arıtma yapıl- madan doğrudan UF uygulaması yapı- lacak. UF sonrasında da su klorlanıp şehre verilecek. Ayrıca aynı UF modülü Paşaköy Atıksu Arıtma Tesisi’nin çıkı- şında suyu geri kazanmak maksadıyla denenecek. Ayrıca nanofiltrasyon ve ters osmoz membranı üretimi üzerine de çalış- mamız var. O ürünlerin büyük ölçekli modül yapımı pilot çalışmaları tamam- landı. Önümüzdeki dönemlerde bunla- rın ticarileştirilmesi üzerine planlarımız bulunuyor. MEMSİS olarak membran teknolo- jilerinin bütün alanlarında çalışmalar yürütüyoruz. MBR membranı, basınçlı UF membranı, nanofiltrayon ve ters osmoz membranları üzerine pilot ölçekte çalışmalar tamamlandı. Yakın zamanda yeni ürünlerin çıkacağını söy- leyebilirim. Bu süreçte kurduğumuz gerçek ölçekli tesisler de var. Mesela Türkiye Futbol Federasyonu’nun Riva’daki tesislerinde kuyu suyu arıtma tesisi kurduk ve halen işletiyoruz. Suve Çevre: Son dönemde Türkiye’de membran pazarının oldukça hareket- lendiğine şahit oluyoruz... Bu sektörde rekabet nasıl? Yerli bir üretici olarak kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Sektör yerli bir üreticiyi nasıl karşılıyor? Prof. Dr. İsmail Koyuncu: Türki- ye’de MBR üzerinde üretim yapan ve bunu pazarlayan ilk firmayız. Ağva pro- jesi bizim ilk projemiz oldu ve orada çok deneyim edindik. Pazarın büyük çoğunluğu Avrupa, Japon, ABD ve Çin ürünlerinden oluşuyor. Bizim satış rakamlarımız Çin ürünlerinin altında, kalite olaraksa diğer ürünlerle hemen hemen aynı seviyede, hatta bazı konu- larda üstünlüklerimizin bile olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yerli bir üretici olarak bize genellikle ilk olarak maliyet ve kalitemizin yeterli olup olmadığı soruluyor. Fakat memb- ran teknolojisi gibi katma değeri yüksek bir konuda endüstrinin desteğine ihti- yacımız olduğu da bir gerçek. Bu ileride hem kamu hem de özel sektörün finan- sal kaynaklarının yurtdışına gitmesine de engel teşkil edecek bir konu. Su ve Çevre: Arıtma sektöründe nereye doğru bir yönelim olduğunu gözlemliyorsunuz? Ne isteniyor, talep ne yönde gelişiyor? Prof. Dr. İsmail Koyuncu: Kon- vansiyonel arıtma sistemleri artık Türkiye’de doygunluk noktasına ulaştı. Bu konuda sistemlerin hem üretimi hem de tesislerin inşaatı anlamında ciddi bir bilgi birikimi oluştu. Ama tabii Avrupa Birliğine uyum süreci, ağırlaşan deşarj standartları ve tüm dünyada su kıtlığından dolayı su geri kazanımı ve desalinasyon oldukça önem kazandı. Su geri kazanımı ve desalinasyonda da membran teknolojileri öne çıkıyor. Ülke- mizdeki kamu kurumlarımızdaki idare- cilerimiz de özellikle su geri kazanımı- nın farkındalar. Bu alanlarda kaçınılmaz olarak membran teknolojilerine yöne- lim var. Yönelimdeki bir diğer unsurun ise membran maliyetlerinin azalması olduğunu söyleyebilirim. Su ve Çevre: MEMSİS olarak nasıl bir vizyon çiziyorsunuz? Prof. Dr. İsmail Koyuncu: Gele- cekle ilgili planlarımız arasında önce- likle üretim kapasitemizi hızlı bir şekilde artırmak ve yeni planladığımız ürünleri ticari ürün olarak piyasaya sunmak var. Bu kapsamda özellikle membran biyo- reaktörlerde kullanılan destek yapılı hollow fiber membranının üretim ciha- zını burada tamamen milli imkanlarla kendimiz tasarladık ve kendimiz ürettik. Bu bizim açımızdan büyük bir kazanım oldu. Bundan sonra istediğimiz ölçekte üretim makinesi üretimi yapabilecek bilgi birikimine sahibiz ve yurtdışına bağlılığımız bu konuda kalmadı. Aynı şekilde üretim makinesi kapasitemizin birçok farklı ürün için de oluştuğunu söyleyebilirim. Su ve Çevre: Akademik camiadan baktığınızda çevre sektörünü nasıl görüyorsunuz? Prof. Dr. İsmail Koyuncu: Çevre sektöründe özellikle KOBİ seviyesinde çok hızlı bir gelişime şahit oluyoruz. 15-20 sene önce bir elin parmağı kadar olan firma sayısı şu anda oldukça arttı. Ve bu firmalar Türkiye’de daha önce üretilmeyen ürünleri geliştirmek üzere çalışmalar yürütüyorlar. Ben bir ara TÜBİTAK TEYDEB’in Danışma Kurulu’nda yer alırken, arıtma sektö- ründeki firmalardan çok güzel Ar-Ge projelerinin geldiğine şahit oluyordum. Dolayısıyla yakın bir zamanda uluslara- rası seviyelerde iyi işler çıkarılacağın- dan şüphe duymuyorum. l
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=