Su ve Çevre Dergisi 111.Sayı (Ekim 2017)

34 Su ve Çevre Teknolojileri / Ekim 2017 suvecevre.com tadır. Hava Kirlenmesi Araştırma- ları ve Denetimi Türk Milli Komi- tesi (HKADTNK) Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Bayram, yönetmelikle- rinde belirtildiği gibi diğer ülkelerde benzer kuruluşların da üye olduğu tüm dünyadaki üst birlik olan “IUAPPA- International Union of Air Pollution Prevention and Environmental Pro- tection Associations” üyesi olduklarını, bununla birlikte Avrupa ülkelerinin üye olduğu “EFCA-European Federation of Clean Air and Environmental Protec- tion Associations”a da üye olduklarını belirtmişti. International Solid Waste Associa- tion, ISWA’nın üyesi olan Katı Atık Kir- lenmesi Araştırma ve Denetimi Türk Milli Komitesi Başkanı Prof. Dr. Günay Kocasoy ise katı atık konusunda Avrupa ülkelerinin etkili bir kuruluşu olmadığı için kuruluşunun böyle bir üyeliğinin olmadığını bana açıklamıştı. Avrupa ülkelerinin üye olduğu Euro- pean Water Association kuruluşuna, Avrupa Birliği aday ülkesi olarak ülke- mizin de üye olması gerektiğini Prof. Dr. Taşlı’ya bir defa daha belirttiğimde ise bana şu açıklamayı yapmıştı: “Su Kirlenmesi Milli Komitesi’nin kuruluş statüsü gereği yalnızca Uluslararası Su Kuruluşu IWA’ya üyeliği bulunmakta- dır. Türkiye’nin Milli Komite tarafından farklı uluslararası platformlarda temsil edilmesinin son derece yararlı olacağı açıktır, ancak bu tür üyeliklerin de Milli Komitelere getirdiği yıllık üyelik aidat- ları oldukça yüksek olup, Milli Komi- teler bu konuda devlet ve üniversite desteği almakta oldukça zorlanmak- tadırlar. Ayrıca yurdışı platformalarda temsil edilebilmek, bu kuruluşların çeşitli toplantılarına katılımı gerek- tirmekte olup, söz konusu katılımlar için yine ciddi finansal kaynak ihtiyacı söz konusu olmaktadır. Bununla bir- likte International Water Assocation (IWA), dünyada su konusundaki en güçlü ve saygın kuruluşlardan biri olup, Milli Komitenin sadece bu uluslararası kuruluşa üye olması, Türkiye’nin yaygın olarak tüm dünyada güçlü ilişkiler kur- masını sağlamakta yeterli olabilecek bir konumdadır. Bu nedenle Su Kirlenmesi Milli Komitesi’nin başka bir uluslararası kuruluşa üye olma ihtiyacı bulunma- maktadır”. Bu konuda ben farklı düşünüyorum ama Prof. Dr. Taşlı’nın da haklı olduğu taraflar var. Öneriler • Komitelerin bütçeleri yok. Muhakkak üniversite bütçelerinde MK’ler için özel bir fasıl açılmalı ve para tah- sis edilmelidir. MK’lerin kurulduğu üniversitelerden alacakları mali ve idari destek ile kurumsallaşmalarını tamamlamaları, bu çerçevede büyük önem taşımaktadır. • Özel bir çalışma alanı olmayan MK’lere, çalışabilecekleri hacimler tahsis edilmeli ve donatılmalıdır. Ayrıca günlük işleri yürütecek en az bir eleman kadrosu verilmelidir. • Bakanlıklar, kamu ve özel sektör kuruluşları MK’leri diğer kuruluş- lar ve sivil toplum kuruluşları gibi muhatap almalı, yaptıkları çalış- malarda süreçlere dahil etmeli ve ayrıca görüş ve değerlendirmelerini dikkate almalıdır. • Ülke çapındaki atıksu arıtma tesis- lerinin yaklaşık yüzde 30’u atıl durumda olup, işletme problemi yaşanmaktadır. Bu tesisleri işletecek yetişmiş personel bulunmamakta- dır. Bu sorunlar özellikle yatırımların yapıldığı küçük belediyelerde çok daha fazla hissedilmektedir. Su Kir- lenmesi Araştırmaları ve Kontrolü Türk Milli Komitesi bu elemanların yetiştirilmesini İSKİ gibi kuruluşlarla işbirliği içinde üstlenebilir. • Çıktığı yıllarda Tıbbi Atık Kontrolü Yönetimi Yönetmeliği’nin uygu- lanmasında yaşanan zorlukları dikkate alan Katı Atık Kirlenmesi Araştırma ve Denetimi Türk Milli Komitesi, AB fonlarından faydala- narak Çevre Bakanlığı ve İSTAÇ ile işbirliği yaparak İstanbul’da sağlık kurumları ve atıklarının envante- rini, toplama şekillerini, toplanma güzergâhlarını belirlemiştir. Katı Atık Milli Komitesi’nin eğitim konusun- daki etkinliği sürdürülmelidir. • Hava Kirlenmesi Araştırmaları ve Denetimi Türk Milli Komitesi, tertip- lediği toplantılarla eskiden sadece üniversitelerde akademisyenler tarafından yapılan bu araştırmaların, bugün kamu kurumları ile özel sek- tördeki firmalar tarafından da yapıl- ması ve araştırma sonuçlarının bu sempozyumlarda akademisyenler ile paylaşılmasını önemli bir gelişme olarak ortaya koymaktadır. • Türkiye’nin Milli Komiteler tarafın- dan farklı uluslararası platformlarda temsil edilmesinin son derece yararlı olacağı açıktır; ancak bu tür üyelikle- rin de Milli Komitelere getirdiği yıllık üyelik aidatları oldukça yüksek olup, Milli Komiteler bu konuda devlet ve üniversite desteği almakta oldukça zorlanmaktadırlar. Ayrıca yurdışı platformalarda temsil edilebilmek, bu kuruluşların çeşitli toplantılarına katılımı gerektirmekte olup, söz konusu katılımlar için yine ciddi finansal kaynak ihtiyacı söz konusu olmaktadır. Ülkemizin bilimsel alanlarda tanınırlığını ve etkinliğini sağlayabilmek için belirtilen maddi kaynakların MK’lerin bütçesine konulması gereklidir. • Çevre sorunları, hepsi bir bütün ola- rak ele alınması gereken konular- dır. Kurumlar birbirinden habersiz bir takım çalışmalar yürütüyorlar. Dolayısıyla fazla bir amaca hizmet edilememiş oluyor. Bu çalışmalarda MK’ler de dikkate alınarak koordi- nasyon sağlanmalıdır. • Milli Komitelerin çıkardığı dergilerin bir kısmı artık yayınlanmamaktadır. Bu dergilerin yeniden yayınlanması sağlanmalıdır. Sonuç Milli Komite yönetcilerini, üyelerini ve onlara destek olanları, çok zor şart- lar altında hizmet verdikleri için tebrik ediyorum. l YORUM

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=