Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 11. Sayı (Kasım-Aralık 2006)

işe teklif verecekseniz, kriter olarak daha önceden sektörde o işin değerinin % S0'si, % 70'i kadar iş yapmış olmanız şartı aranıyor. Bu kriter bence çok yanlış. Örneğin bir membran teknolojisi sisteminde zaten sistemleri modüler olarak yapıyorsunuz. Dolayısıyla siz yaptığınız bir sistemi çok büyük bir debide yaptığınız zaman tekrarlayarak yapmış oluyorsunuz. Onun için mali kriter burada son derece yanlış. Mali kriterler önemli ele olsa sonuçta arıtma sistemleri, teknolojik sistemler. Ama maalesef teknoloji kriterleri yeteri kadar göz önüne alınmıyor. Şu kadarlık debide bir tesis yapmanız gerekir, şöyle bir teknoloji kullanmış olmanız gerekir diye herhangi bir şart yok. O nedenle kamu ihale kanunundaki bazı kriterlerin yeni teknolojik arıtma sistemlerine göre düzenlenmesi gerekiyor. Yani iş bitirmenin rakamlarına bakılmaktansa iş bitirmelerle ilgili kalite ve teknolojik yeterlilik bence çok daha önemli. Bir diğer ilginç konu ela devletin kararlaştır- !El SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • SAYI 11 clığı işçilik oranlarının yeni teknolojik arıtma sistemleri açısından uygun olmaması. Arıtma sistemlerinde işçilik oranlan inşaatta olduğu gibi işin toplam bedelinin % 9'u. Ancak, özellikle membran teknolojili sistemlerde inşaat işleri toplamın % 10-15'i civarında. Geri kalan işlerin inşaatla ilgisi yok, tamamen üretime dayalı. Bu nedenle bu sistemlerde işçilik oranı çok yüksek kalıyor. Devlet, arıtma konusunda uzman firmaların önünü açmalı ... Kamu kuruluşları tarafından açılan bazı ihalelerde bir bakıyorsunuz, kanalizasyon veya içme suyu şebeke işi yapan bir firma bile çok rahatlıkla arıtma işlerine girebiliyor. Bir inşaat firması bu işi aldığı zaman arıtma konusunda uzman bir firma ile çalışmak zorunda, bu kaçınılmaz. Ama pilot firmalar genelde büyük inşaat firmaları olduğu için arıtma firmaları hep ikinci planda kalıyor ve bir sonraki işlerde yeterlilikler, iş bitirme belgeleri hep bu pilot büyük firmaların, inşaat firmalarının ellerinde oluyor. Türkiye'cle kamu sektörünün kurmuş olduğu birçok arıtma sisteminde çok ciddi sorunlar olduğunu görürsünüz. Neden? Çünkü bu işlerin çoğunu, arıtma konusunda uzman olmayan, tamamen inşaata yönelik her işi yapabilen inşaat firmaları alıyor. Zaten şu anda arıtma tesisi ihaleleri bir yıl, iki yıl işletilmesi istenerek ihale ediliyor. Nedeni de yapılan arıtma tesislerinin devlet tarafından, belediyeler tarafından o haliyle işletilemiyor olması. Bunun ela sorumluluğu firmalara bırakılıyor. Devletin yapması gereken şu: Arıtma komısuncla gerçekten uzman firmaları ayn bir yere koyacak ve o firmaların önünü açacak. Bu durumda ela görülecek ki kaliteli iş yapabilen, gerçekten arıtma sektörüne sahip çıkan firmalar bu işleri dört dörtlük yapabiliyorlar. Ama bugünkü durumda bu süreç devam ederse, yine birçok arıtma sistemi, maalesef trilyonlar harcanıp, çalıştırılmaz halele teslim edilecek. Sektör firmalarının birbirlerine destek olmaları gerekiyor Sektördeki firmaların birbirleriyle uyumu konusunda ela bazı sıkıntılar var. Doğrudan bu sektörden gelmeyen, teknik yetersizlikleri olan, ancak bu sektör cazip olduğu için sektörümüzde boy gösteren bazı firmalar var. Bunlar her ne kadar gelip geçici olsa ela sektöre ciddi şekilde zarar veriyor. Mesela bu firmalar özel sektörde iş alabilmesine karşın devlet kuruluşlarında çok büyük sıkıntılar yaşıyorlar ve yaşadıkları bu sıkıntıların karşılığında ela sürekli agresif ve yıpratıcı tarzları oluyor. Bu da sektöre çok ciddi şekilde zarar veriyor. Firmaların bir işi kaybettikten sonra "hayırlı olsun" deyip diğer işlere yönelmesi gerektiğine inanıyorum. Bunun ela bir kültür olduğunu düşünüyorum. Biz bu anlayışı benimsiyor ve buna göre hareket ediyoruz. Eğer arıtma sektörünün varlığına inanıyorsanız gerçekten sektöre mensup olan her firmanın iş

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=