nda uzmanlaşmış anahtarı ... '' nunda kullanabiliyorsunuz veya atıksu arıtma sistemine, su arıtma kökenli sistemler ilave edip, atıksuyu geri kazanabiliyorsunuz. Dolayısıyla artık bu sistemleri; su arıtma ve atıksu arıtma diye ayırmıyoruz, "çevre teknolojileri" başlığı altında topluyoruz. Bu ela işi tamamen bir bütün halinde yapmamızı sağlıyor. Ama Türkiye'cle şu anda bırakın su arıtma ve atıksu arıtmada her ikisini birden yapan yani çevre teknolojisini uygulayan firmaları, sadece su arıtmanın bile belli bir bölümünü yapan firmalar var. Sadece reverse osmos yapan, sadece reçineli sistemler yapan firmalar mevcut. Ama bunun getirdiği sakıncalar var. Nedir bu sakıncalar? Örneğin herhangi bir kuruluşa bir iş yapacağınız zaman birçok parametreyi incelemek zorundasınız; yatırım maliyetini, işletme maliyetini sistemin kurulacağı yerdeki çevre etkilerini incelemek zorundasınız ve hangi sistemi kuracağınıza bu inceleme sonucunda karar vermelisiniz. Siz şayet tek bir sistemi yapabiliyorsanız, bu tip kaygılan göz önüne almıyorsunuz. Oysaki yatırım maliyetini, işletme maliyetini ve diğer çevre etkilerini göz önüne alıp, sistemleri karşılaştırıp buna göre bir çözüm üretmek gerekiyor. Bu nedenle artık çevre teknolojileri konusunda uzman olmayan firmalar iş alma konusunda çok ciddi sıkıntılar yaşayacaklar. Çünkü suyun kaynağından alınması, kullanılabilir ve içilebilir hale getirildikten sonra kullanımı ve atıldıktan sonra ela arıtılması ve belki tekrar kullanılması birbirinin içine girmiş işler haline gelmeye başladı. Dolayısıyla çevre teknolojisi firması olmak çok önemli hale geleli. Arıtım Mühenclislik'i biz bu noktada hem su arıtma, hem atıksu arıtma hem ele geri kazanma konusunda uzun yıllardır hizmet verdiği ve her üç konuda ela uzmanlaştığı için ayrıcalıklı görüyoruz. Yurtdışı fuarlarına katılım gün geçtikçe artıyor Sektördeki gelişmeyi dünyadaki fuarlardan ela takip edebiliyoruz. Eskiden yurtclışıncla düzenlenen fuarlarda Türk firmalarını pek göremezdik. Günümüzde ise durum farklı, Almanya'cla ve Hollancla'cla düzenlenen çevre fuarlarına baktığımızda eskiye oranla çok fazla sayıda Türk firmasının katıldığını görüyoruz. Gerçi bu fuarlara katılan firmalar ağırlıklı olarak atıksu arıtma ekipmanı konusunda çalışan firmalar, maalesef su arıtma konusunda çalışan çok fazla firmamız katılamıyor ama zaman ilerledikçe yurtclışı fuarlara katılan su arıtma firmalarının sayısı ela artacak diye düşünüyorum. Birçok kaliteli firma, çok basit nedenlerle ihalelerden elenebiliyor Sektördeki büyüme ve gelişmenin yanı sıra arıtma firmaları olarak yaşadığımız sıkıntılarımız var. Her şeyden önce çok farklı idarelere karşı iş yapıyoruz, teklif veriyoruz veya ihaleye hazırlanıyoruz. Bu çalışmalar sırasında her idarenin farklı düşünceleri, farklı yaptırımları oluyor. Bu konuda açıkçası sıkıntılar var. Örneğin bazı devlet kuruluşlarında yeteri kadar kaliteli firmanın ihalelere katılmadığı söyleniyor. Ancak baktığınız zaman birçok kaliteli firmayı; hazırladıkları clökümanlarcla bazı cümlelerin eksik olması veya daha sonradan tamamlanabilecek bazı clökümanlar ihale dosyasında yer almaması gibi çok basit sebeplerle ihalelerden eleyebilcliklerini görüyoruz. Halbuki bunlar ihale sürecinde çok rahat tamamlattırılabilecek clökümanlar. İhaleye hazırlık için ciddi bir zaman ve para harcayan bir firmanın ihale evrakında bir cümleyi kasten yazmadığını düşünmek veya sadece bir evrakını ihale dosyasına koymamış olması o firmanın ihale dışı bırakılması için geçerli ve mantıklı sebepler olmamalı. Kaliteli firmaların ihalelere girememe sebeplerinden bir tanesi budur. Dolayısıyla bu konuda ela çeşitli önlemlerin alınması gerektiğini ve kaliteli firmaların ihalelere yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eski dönemlerde ihaleye girmek gerçekten çok zordu. En ufak bir yazı yanlışı, bir harf yanlışı bile sıkıntıya sebep olabiliyordu, bu konuda ciddi gelişmeler oldu. Ancak, yetersiz. Günümüzde böyle bir uygulamanın olmaması, bunların aşılması lazım. İhalelerde olmazsa olmaz belgeler vardır. Teklif mektubu, imza sirküleri, faaliyet belgesi, teminat mektubu gibi. Bunun dışındaki belgelerin tamamlatılabilir olması gerekir. Elbetteki ihale bedelleri ele arıtma firmaları için caydırıcı olabiliyor. Ancak bu başlı başına tartışma konusu ve birçok boyutu var. Kamu ihale kanunu yeniden gözden geçirilmeli ... Bir diğer sorun da kamu ihale kanunundaki bazı kıstaslar. İhalelere girmek için firmanın yaptığı işin kalitesi ve teknolojik zorluğu yerine sadece rakamsal bir takım kriterler konuyor. Örneğin bir SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ• SAYI 11 G:TI
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=