söyleşi 1 ya Bankası, İller Bankası aracılığıyla bu projeyi yürütmek istediklerini belirtti. Bu da bizim için, belediyelere götürülecek hizmetler açısından önemli bir adım oldu. Bu dış kredi ile paralel olarak ülkemizde Avrupa Birliği'ne giriş süreci kapsamında, Avrupa Birliği'nden gelecek olan hibe ve fonların kullandırılması noktasında da İller Bankası olarak aktif rol almak istedik. Zaten böyle de bir boşluk var. AB fonları, verdiği kredileri, hibeleri yüzde yüz olarak uygulamıyor, en fazla projenin % 75'i tutarında karşılıyor. Mutlaka yerel katkı istiyor. Bu noktada da belediyelere, geriye kalan yerel katkıyı İller Bankası olarak sağlama, kredi olarak kullandırma taahhüdünde bulunduk. Bunun bir diğer avantajı ise AB fonlarının azami % 75 seviyesinde finans olanağı yaratması ile kısıtlanan ve finansman sağlanamadığı için geri çevrilen dış kaynağın ülkeye kazandırılması oldu. Çevre Bakanlığı tarafından yürütülen AB hibe fomı destekli, yüksek maliyetli yatırımlar projesi var. Bu çerçevede beş proje var. Bu beş projenin yerel katkı olarak gereken% 25'ini sağlıyoruz. Bu projeleri başarılı olarak yürütürsek, diğer AB projelerinde ele kullanılmak üzere yeni çalışmalar söz konusu olacak. Hedef kitlemiz belediyeler olduğu için, belediyelere yönelik her türlü proje için 8ij SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • SAYI 10 İller Bankası olarak hizmet üretme anlayışını benimsedik. Yabancı kredi kuruluşları, yerel katkı olarak konması gereken payın, kendileri tarafından kredilendirilmesini istiyorlardı. DPT ve biz, "İller Bankası'nın böyle bir fonksiyonu zaten var, niye kendi kaynaklarımızı kullanmayalım ki?" diye düşündük. Kendi kaynaklarımızın yetmeyeceği bir noktaya gelinirse, tabi ki dış kredilerin kullanımı gündeme gelebilir. İş çok, firmalarımız yetersiz ... AB'ye giriş sürecinde uyulması gereken standartlar ve ülkedeki çevre bilincinin gelişmesi, yeni ihtiyaçlar doğurdu. Ama ne yazık ki AB'ye sunacak çok fazla proje üretemedik. Yürürlüğe giren yeni çevre kanunu ile belediyelere, atıksu arıtma tesisleri ve katı atık bertaraf tesisleri yapım ve sorumluluğu yüklendi. Biz bu noktada belediyelere, belediyelerin proje üretmesine katkıda bulunmak için Maliye Bakanlığı ve Devlet Planlama ile işbirliği içerisine girerek bir fon oluşturduk. Bu fon çerçevesinde özellikle altyapı projeleri; içme suyu, atıksu arıtma tesisi projeleri hibe kredilerle değerlendirilecek. Şu ana kadar çok yoğun bir hayli talep geleli. 300'e yakın proje stoğumuz oldu. Bunda sağlanacak fonun hibe olmasının rolü büyük. Bu talebin altında da aslında ezildik. Bir çoğuna başladık, bir taraftan da proje üretiyoruz. Proje üretirken bazı sorunlarımız da yok değil. İller Bankası'nın personel sayısı kısıtlı ve personel alımı yapamıyoruz. Çok sayıda proje ihalesine çıkıyoruz. Proje ihalelerine yeterli katılım olmuyor. Proje Şube Müdürlüğü yaptığım dönemlerde, proje firmaları işsizlikten yakınırdı. Bir dönemi 2, 3 veya 4 iş ile geçirdiğimiz sezonları hatırlarım. Şimdi çok iş çıkıyor, ama ihalelere yeterli katılım olmuyor. Bu ela benim piyasaya bir sitemim. İhalelere katılacak nitelikli firma bulmakta güçlük çekiyoruz. Genellikle ücretlerin çok düşük olduğundan yakınıyorlar. Biz ele onlara şunları söylüyoruz: Bu ücret politikasını oluşturanlar da sizlersiniz. Biz ele kaliteli ve sağlıklı bir projenin oluşabilmesi için hak edilenin, gerekenin alınması, bu çarkın dönebilmesini istiyoruz. Ancak maalesef ücretler yeterli seviyede görülmüyor ve katılım az oluyor. Bazı ihalelerimize hiç katılım olmuyor. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde artık bu noktadan geri dönüşü yok. Bu projeler gittikçe artacak, büyük bir pazar söz konusu. Bu pazarda iş yapabilmek için yeni dinamikler üretmek gerekiyor, belki ele firmaların birleşmesi veya başka yollarla olanaklarını, alt yapılarını geliştirmesi gerekiyor. Bu gün öyle firmalar görüyoruz ki, tek kişilik ordu sanki. Yanında bir proje müdürü ya var, ya yok. Oysa işi yapabilmesi için her bir disiplinde mühendisleri, teknik personeli olması gerekiyor. Büyüyen iş kapasitesini karşılamaya yönelik olarak firmalarımızı, olanaklarını ve vizyonlarını geliştirmeye davet ediyorum. Çevre koruyan projeler de finanse ediliyor -Olanaklar çerçevesinde- özellikle deniz, göl, akarsu ve tatlı su kaynaklarının korunması projeleri diye bir ayrım yaptık. Örneğin, bir içme suyu kaynağı ve kaynak kirletiliyor, havza projesi ile kaynağın kirlenmesinin önlenmesi isteniyor. Bu tür projelerin hayata geçirilmesinde destek sağlamak üzere yürüttüğümüz projeler ele var. En az projenin % 50'si oranında olmak üzere, bunlara Maliye Bakanlığı'ndan almış olduğumuz fonlarla destek sağlıyoruz. Arıtma tesislerini işletmemenin bahanesi kalmadı; elektrik giderlerinin % SO'sini İller Bankası ödüyor Bizim tarafımızdan yapılmış, belediyelerine teslim edilmiş olan arıtma tesislerine zaman zaman gittiğimizde, bu tesislerin işletilmediğini görüyorduk. Tabi elimizden ele bir şey gelmiyordu. Neticede bunlar belediyelere verilmiş, işletilmeleri belediyelerin görev ve kontrolleri dahilinde olan tesisler. Çalıştırmıyorlardı. Niye çalıştırmadıklarını sorduğumuzda daha çok enerji bedellerinin yüksekliğinden bahsediyorlardı. Biz ele az önce bahsettiğimiz fondan kaynak sağlayarak, atıl durumda olan bu tesisleri nasıl çalıştırabileceğimizi düşündük ve % 50 oranlarında enerji bedellerine
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=