Kirlilikler turu ise şunlardır: Mezgit, Kefal, İzmarit, Barbun, Midye, Bakalyoz, Hamsi, Karagöz, Mercan, Dil, Çinekop, Sardalya, Uskumru, İstavrit, Kolyoz, Zargana, Palamut, Gümüş, Karides, Lüfer. Sayın Keskin, ağır metal almış olan balıkların tüketilmesiyle 5 yıl sonra ağır metal zehirlenmesinden hastalananların sayısının artacağını söylemektedir. Keskin, bu taktirde başta kanser olmak üzere, "Yenilen balıklar kısa sürede değil ama bir süre sonra büyük hastalıklara ve hatta ölümlere neden olurlar. Organ hastalıkları başta olmak üzere, karaciğer kanseri, böbrek yetmezliği, beyin hasarları, kan kanseri türlerine davetiye çıkarırlar. Civa, kurşun, kalay gibi ağır metaller yüzünden zehirlenmeler zamanla kendini gösterir. Fark edilmeden ortaya çıkar. Marmara Denizi'ndeki ağır metal içeren balıkların tüketilmesiyle çıkacak olan felaket sonuçları beş yıl sonra görülmeye başlar" diyerek araştırma sonuçlarını açıklamıştır. Daha önce TÜBİTAK ve diğer araştırma kurumları tarafından Marmara Denizi'nde yapılan çalışmalarda ise 20'clen fazla noktadan alınan dip numunelerinde önemli konsantrasyonlarda petrol kirliliği tespit edilmiştir. Petrol ürünlerinin canlılarda yarattığı toksik, akut ve/veya kronik doğrudan etkilerin yanı sıra, dolaylı fizyolojik etkileri ele söz konusu olmaktadır. Petrol türevi atıklar deniz canlılarının yumurtalarını, larvalarını ve genç bireylerini daha fazla etkilemektedir. Bu yüzden canlıların nesillerini sürdürmeleri tehlikeye girmektedir. Örneğin, petrol türevlerinin, canlıların beslenmesinde yaşamsal rol oynayan kimyasal algılayıcılar üzerini kapatarak organizmanın beslenme olanağını ortadan kaldırdığı saptanmıştır. Polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAHs) bugün bilinen kimyasal kanserojenlerin en büyük grubudur. Havada, suda, toprakta, sigara dumanında ve besin zincirinde tok.sik ve/veya mutajenik kirleticiler olarak bulunurlar. Polisiklik aromatik hidrokarbonlar doğal ve antropojenik yanma prosesleri esnasında oluşmaları nedeniyle çevrede her yerele mevcut olan kirleticilerclir, atmosferik ortamda ve su ortamında yaygın şekilde dağılmaktadırlar. Bu yüzden polisiklik aromatik hidrokarbonların olumsuz etkileri endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Petrol türevlerinin ve özellikle polisiklik aromatik hidrokarbonların deniz canlılarındaki fizyolojik etkilerini şu şekilde özetlemek mümkündür: a-Fitoplankton'cla hücre bölünmesinin gecikme ve engellenmesi, b- Balıklarda anormal yumurtlama, c-Gastropocllarcla kemotaktik beslenme tepkilerinin azalması, el-Kabuklularda beslenme davranışlarının değişmesi, yumurta döllenmesi ve üremenin engellenmesi, e- Çift kavlılarcla beslenme, yem/su filtrasyonu işlevlerinin durdurulması, f- Deniz kurtlarında döllenmenin durdurulması, g- Balıklarda mukoza salgısının zarar görmesi, yüzgeçlercle deformasyon, h- Balık solungaçlarına petrol bulaşması sonucu solunumun engellenmesi, ı- Kanser tümörü oluşumu, mutajenik değişimler, genetoksik etkiler v.d. gibi. Petrol kirlilikleri sadece deniz canlılarını değil tatlı su canlılarını ela tehlikeli boyutta etkilemektedir. Bunun bir örneği A.B.D.'de Ohio eyaleti Loraine yakınlarında bulunan Black River'da 1980'li yıllarda yaşanmıştır. Burada görülen balık ölümleri olaylarından sonra yapılan araştırmalarda bu bölge balıklarında ayrıca genetik bozukluklar ve kanser tümörleri tespit edilmiştir. İncelemeler sonucu bu nehire atık veren demir çelik fabrikası kok kömürü hazırlama ocaklarından gelen ve Black River nehrinin yatağında biriken kanserojen poliaromatik hidrokarbonların balıklarda kanser tümörü oluşturduğu ve genetik bozukluklara sebep olduğu bulunmuştur. Bu nehir sedimentlerinden alıSU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ• SAYI 10 ~
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=