geri besleyebiliyorsunuz. Bu da özendirilen bir yaklaşım. Bu konuda Almanya çok ciddi rakamlarda geri beslemeyi alıyor, 43-50 Avro/kWh önemli bir özendirici etki sağlıyor. Japonya'cla ela benzer bir uygulama var. Ayrıca destekleme adına çeşitli kampanyalar ela yapıyorlar. Örneğin ABD'cle 1 milyon çatı, Japonya'cla 70 bin çatı gibi kampanya projeleri var. Biz ele Temiz Enerji Vakfı olarak 2002 Çatı kampanyasını başlattık, 2 çatıyı kaplattık, 2000 çatı kaldı. Çatılarda güneş-elektrik sistemi kurup şebekeye bağlanması çalışmalarının desteklenmesinde hükümetlerin finans desteği ele var. Kuracağınız sistem maliyetinin belli bir yüzdesini hükümetten alabiliyorsunuz ya da vergi indirimlerinden yararlanabiliyorsunuz. Sıcak su konusunda ela, aıtık ülkeler ciddi önlemler alıyorlar. Bazı ülkelerde yeni yapılan evlerde güneş enerjisinden sıcak su elde edilmesi zorunlu duruma geliyor. Biz bunu vakıf olarak ela çok destekliyoruz. Çünkü daha sonradan konan güneş hükümetin verdiği finansla mümkün olan en fazla sayıda konut yapılmasını istediği, böyle bir proje dolayısıyla ek maliyet çıkarsa, daha az sayıda konut yapılacağından hükümetin buna karşı çıkacağı şeklinde oldu. Son olarak 2004 yılında büyük su gücünü dışarıda bıraktığımızda, sadece temiz tükenmez enerjilere yapılan yatının 30 milyar ABD doları civarında. Bu rakamlar artık bu piyasanın belli bir olgunluğa eriştiğinin temel bir göstergesidir. Ülkemizde Güneş enerjisi olarak Türkiye toprakları üzerinde düşen güneş ve ondan elde edilebilecek enerji, yıllık 80 milyar ton petrol eşdeğeridir. Ancak bizim aşağı yukarı 80 milyon tonluk bir enerji bütçemiz var. Kullanamadığımız bu büyük potansiyelden birebir yararlanmak söz konusu değil ama bir verimlilik analizi ele yapmak gerekir. Rüzgar enerjisi konusunda ise, Türkiye'nin rüzgar atlası yapılÖrneğin ABD'de dı. Elektrik Etücl İdaresi ile, Devlet Meteoroloji İşleri'nin bu haritayı çıkarması çok önemli bir eksikliği giderdi. Bu atlasa göre kuramsal bir hesap yaparsanız, 88000 megavatlık bir potansiyel çıkıyor. Fakat bugün için uygulanabilir ve kurulabilecek 10-15 bin megavatlık bir potansiyel söz konu1 milyon çatı, Japonya'da 70 bin çatı gibi kampanyaları var. Biz de Temiz Enerji Vakfı olarak 2002 Çatı kampanyasını başlattık, 2 çatıyı kaplattık, 2000 çatı kaldı. toplaçları büyük bir görüntü kirliliği yaratıyor. Yine bunların bakımları ela uzun yıllar içinde yapılmadığı için ve paslanabilir malzemelerden yapıldığı için ilerde herhangi bir kaza anında kimin sorumlu olacağı da bilinmiyor. Bina yapılırken mimarlık aşamasında bu iş planlanıp çözülebilirse, hem görüntü kirliliğinden, hem ele olası tehlikelerden uzak kalınmış olacak. Mesela İspanya'cla Barselona ve Maclricl'cle, İsrail'cle böylesi uygulamalar yapılıyor. Biz ele vakıf olarak TOKİ'ye başvurduk ve bu konuda örnek bir site yapılmasını istedik. TOKİ'nin bize verdiği yanıt; Gfil SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ• SAYI 10 su. Almanya bu enerji türüne ciddi yatırım yapıyor. Halen 19 bin megavatlık bir rüzgar gücü sağlanmış durumda. Şimdilerde Balıkesir'cle 30 megavatlık yeni bir tesis devreye giriyor. Bugünlerde Türkiye'cle nükleer enerji konuşulurken, bir nükleer santrali 1000 megavatlık olarak alıp rüzgar enerji kapasitemize göre değerlendirirseniz, 15 tane nükleer santrale karşılık gelecek rüzgar gücümüzün olduğu ortaya çıkar. Biokütleye bakacak olursanız, 1999 değerlerine göre- rakamlarda bir geriye gidiş ele var- odun tüketimi 17,5 milyon ton civarınclaclır, bunun ısıl değeri ele 300 Kg/Kalori'clir. Tezek ve bitki atıkları ela 6 milyon ton olarak gözükmektedir. Bunların kullanım amacı ve şekli ele yakmak suretiyle ısıya dönüştürülmesi biçiminde gerçekleşiyor. Bio enerji olarak yıllık potansiyelimize bakacak olursak 16 milyon ton petrol eşdeğeri olarak ortaya çıkıyor. Bildiğiniz gibi bio enerjinin yıllık bir yinelenme hızı var. 2001 yılı başında toplam potansiyelimizin % 34'ünü kurulu su gücü, % 9'unu ela kurulmakta olan su gücü oluşturuyor. Ancak biz yine temiz tükenmez enerjiler olarak küçük su gücü santrallerine bakıyoruz; bunların payı 50 megabayta çıktı ve % 2 dolayında. Yer içi ısısından iki türlü yararlanıyoruz. İlki yeraltınclan aldığımız sıcak su buhar çıkışları ve ikincisi ele yeryüzünden ısı pompalarıyla çekilen ısı. Türkiye'de bu konuda çok kayda değer bir uygulama yok ama Avrupa'cla özellikle 1975'lerden sonra bu konuda ciddi uygulamalar ortaya çıktı. Bizde bu konuda yeni bir uygulama olarak sadece Elektrik İşleri Etücl İclaresi'nin yaptığı enerji verimli evde bir ısı pompasıyla ısınma söz konusu oldu. Fakat potansiyelimiz konusunda, 5 milyon konut ısıtma eşdeğerinde çok ciddi bir kapasitemiz var. Bunun yanında ela 2000 megavatlık elektrik gücünden söz ediliyor. Yine bugün kullanılan tutarlara bakacak olursanız aşağı yukarı 52 bin konutta ısıtma sağlıyoruz. Bu alandaki araştırmacı insan kaynaklarımızı gerek hükümetçe gerek özel sektörce güdümlü projelere yöneltilmesinde yarar olduğu görüşündeyiz. Dr.Ümran Serpen Öğretim Görevlisi-İTÜ Termodinamik yasaları, kirletmeyen ürün diye bir şey olmadığını söylüyor. Bundan dolayı sıfır kirlenme, sıfır sosyal etki ancak sıfır ekonomik etkinlikle mümkün. Biz ancak bir projede kirlenmenin minimize edilebileceği ve toplum refahının artırılacağından bahsedebiliriz. Çoğu zaman jeotermal enerji; temiz enerji, yeşil enerji
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=