Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 152. Sayı (Mart 2021)
52 Su ve Çevre Teknolojileri / Mart 2021 suvecevre.com MAKALE KENTSEL ATIKSU ARITMA TESİSİ ÇAMURLARINDA MİKROPLASTİKLER VE OLUŞTURABİLECEĞİ BAZI RİSKLER (*) MERAL YURTSEVER - SEMA ZÜLAL BALCI - MURAT BİLGİN Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü ÖZET G ünümüzde büyük bir çevresel problem olan ve yeni önemli kirleticiler kapsamında değerlendirilen mik- roplastiklere; havada, toprakta, atıksularda hatta içme sularında bile aşırı miktarda rastlanabilmektedir. Kent- sel atıksu arıtma tesisleri; evlerden, sanayilerden, çöp sızıntı sularından gelen ve yağmurlarla da taşınan mikroplastiklerin, biriktirilerek yoğunlaştığı bir alıcı gibi çalışmaktadır. Atık- sulardaki mikroplastiklerin büyük bir kısmı özellikle arıtma tesislerindeki çöktürme işlemleri sayesinde, arıtma çamur- larının içerisinde tutulabilmektedir. Başlangıçta tesise giren mikroplastiklerin sayısı ve özellikleri yapılan arıtma işlemleri sonucunda değişebilir ve oluşan çamurda mikroplastikler (MP) daha konsantre halde, daha küçük boyutta ve daha farklı tipte bulunabilir. Bu çalışmada ikincil arıtma yapan bir tesisten alınan arıtma çamurları mikroplastik kirliliği bakımından incelenmiştir. Çamurlardan mikroplastiği ayırma işlemlerinde, fenton oksidasyon prosesi, ZnCl2 ile yüzdürme, çöktürme, dekantasyon, filtrasyon gibi işlemler kullanılmıştır. Bu işlemlerle çamurdan iyi bir mikroplastik ayırma sağla- nabilmektedir. İncelemeler sonucunda, çamurlarda rastlanan mikroplastiklerin hiç de azımsanamayacak miktarda bulun- duğu görülmüştür. Özellikle sentetik mikrolifler arıtma tesisi çıkış sularının ve arıtma çamurlarının bir indikatörü gibidir. Çalışmadaki bazı numunelerde, lif şeklindeki plastiklerin yanı sıra; parçalanmış ve yeni malzemeden olduğu belirlenen film şeklindekilerin de fazla miktarda bulunduğu belirlenmiştir. Bu sebeplerden dolayı, arıtma çamurlarıyla ilgili; araziye serme, kurutma veya tarım arazilerine uygulama konularını yöneten mevzuatların da “MP kirliliği problemi” dahilinde tekrar gözden geçirilmesi büyük önem arz etmektedir. 1. GİRİŞ Atıksu arıtma tesislerinde yüksek miktarlarda oluşan arıtma çamurları; tarımsal alanlar, ormancılık, peyzajcılık, maden ocakları gibi alanlarda ve enerji, yakıt eldesi vb. gibi çalışmalarda değerlendirilerek bertaraf edilebilmek- tedir (Syed-Hassan vd., 2017; Singh ve Agrawal, 2008). Yapılan bir çalışmada arıtma çamurlarından piroliz yoluyla fosforlu gübre üretmenin yolu araştırılmış ve arıtma çamu- runun piroliz işlemiyle, 2 ila 3 kat fosfor içeriğine sahip, stabil ve değerli ürünlere dönüşümünün mümkün olduğu gösterilmiştir (Frišták vd., 2018). Bazı bilim insanları arıtma çamurları yardımıyla verimsiz topraklarda fitoremediasyon sağlayabilmiştir. Arıtma çamurlarının bu tip faydalı alanlarda kullanılabilirliği elbette çamurunun kimyasal içeriği ve kali- tesi ile sınırlıdır. Örneğin, tarım uygulamasında kullanılacak çamur gıda endüstrisi arıtma çamuru ise bu yapıdaki çamur, içerdiği besinler sayesinde bitki için gerekli besinleri sağlaya- bilmekte, hatta, toprak organik maddesine katkısı nedeniyle test alanlarında su tutma kapasitesini arttırabilmektedir (Grobelak vd., 2017). Arıtma çamurlarıyla yapılan birçok iyi ve verimli uygula- maların yanı sıra bazı olumsuz etkilerin ve risklerin de dikkate alınması gerekmektedir. Örneğin, kentsel arıtma çamurla- rının ciddi miktarda farmasötik ve kişisel bakım ürünlerini içerebilmesi ihtimalinden dolayı araziye uygulanmasında çok büyük bir çevresel risk oluşturabileceği bilinmektedir (Verlicchi ve Zambello, 2015). Arıtma çamurlarının, özellikle uzun dönem toprak uygulamalarında riskin çok daha yüksek olduğu da bilinmektedir (Chen vd., 2016). Bunlar arasında; toprakta ağır metal birikimi (Westerhoff vd., 2015), iz ele- mentlerinin birikimi (Corey vd., 2016; Jacobs vd., 2016), antibiyotik direnç geni sayısının artması (Bondarczuk vd., (*) 1. Uluslararası İçmesuyu ve Atıksu Sempozyumu bildiriler kitabından alınmıştır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=